Çin Sanayi ve Ticaret Bankası eski yöneticisi yolsuzluk şüphesiyle soruşturuluyor
Çin’in kamuya ait en büyük ticari bankalarından Çin Sanayi ve Ticaret Bankasının (ICBC) eski Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cang Hongli hakkında yolsuzluk şüphesiyle soruşturma başlatıldığı bildirildi.
Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkezi Disiplin İnceleme Komitesinden (MDİK) yapılan açıklamada, Cang’ın, “kanunlara ve parti disiplinine yönelik ciddi ihlallerde bulunduğu” şüphesiyle soruşturulduğu belirtildi.
Açıklamada iddialara ilişkin detay verilmedi ancak bu tür soruşturmalarda “kanun dışı davranış” ve “parti disiplini ihlal” ifadeleri, genelde yolsuzluk şüphesi veya suçlamasına işaret ediyor.
Uluslararası iş tecrübesine sahip bir yönetici olarak bilinen 58 yaşındaki Cang, ICBC’den önce Amerikan teknoloji şirketi Hewlett Packard, İngiliz Schroders, Amerikan Goldman Sachs ve Alman Deutsch Bank’da çalışmıştı.
2010-2018 yıllarında ICBC’de görev yapan Cang, Çin’de finans sektöründe 2021’den beri süren yolsuzluk soruşturmalarında hedef alınan son üst düzey yönetici oldu.
Bu yıl, Zheshang Bank’ın eski Yönetim Kurulu Başkanı Şın Rıngang hakkında 7 Şubat’ta, Bank of China’ın eski Yönetim Kurulu Başkanı Liu Liangı hakkında 31 Mart’ta, Minsheng Bank’ın eski Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şing Bınşiu 13 Mayıs’ta yolsuzluk soruşturması başlatılmıştı.
ÇKP’nin Ekim 2022’deki Ulusal Kongresinde MDİK yönetiminin değişmesinin ardından yolsuzluk soruşturmaların kamuya ait büyük bankalara ve varlık fonlarına uzanması dikkati çekiyor.
Şi’nin iktidarında yolsuzluk soruşturmaları
Yolsuzlukla mücadele, Devlet Başkanı ve ÇKP Genel Sekreteri Şi Cinping’in 10 yıllık iktidarında en önem verdiği sorunların başında yer almış, bu dönemde onlarca üst düzey yetkili, yolsuzluk soruşturmalarıyla görevden alınmıştı.
Şi, ÇKP Ulusal Kongresinin açılışında yaptığı konuşmada, iş dünyası ile bağları olan parti kadrolarının ağır şekilde cezalandırılacağının, yolsuzluk soruşturmalarının süreceğinin sinyalini vermişti.
Şi Cinping, konuşmasında, “Önde gelen konumlardaki parti kadrolarının çıkar gruplarının ve güçlü hiziplerin sözcüleri ve ajanları haline gelerek iş dünyasıyla suç birliği yapmasına ‘dur’ demeliyiz.” ifadesini kullanmıştı.
