Doğal Gaz Kullanımı İklim Krizine Kömürden Yüzde 274 Kat Daha Kötü Etki Ediyor
2 mins read

Doğal Gaz Kullanımı İklim Krizine Kömürden Yüzde 274 Kat Daha Kötü Etki Ediyor

ABD Başkanı Biden’ın doğal gaz ihracatına yönelik duruşu, hükümetin iklim politikalarıyla uyumlu olmadığı için eleştiriliyor. Yapılan araştırmalara göre doğal gazın iklime kömürden %274 kat daha kötü etki ettiği saptandı. Detaylar içerikte. ?

Kaynak: 1

Araştırmalar, doğal gazın dünya için kömürden daha zararlı olabileceğini ancak iki önemli avantaja sahip olduğunu gösteriyor: “doğal” olması ve ABD hükümetinin koşulsuz desteği.

Cornell Üniversitesi’nden Robert Howarth’ın çalışmalarına göre doğal gaz en iyi senaryoda bile iklim açısından kömürden yüzde 24 daha kötü.

Bunun nedeni, sondajdan taşımaya kadar üretimin her aşamasında meydana gelen geniş çaplı metan sızıntıları. En kötü senaryoda ise kirli tankerlerde uzun yolculuklar yaptığında bu yakıt, çevre için kömürden yüzde 274 daha kötü.

ABD, 2016 yılında işe başladıktan sonra dünyanın en büyük gaz ihracatçısı haline geldi.

Geçen bahar, Biden yönetimi Alaska’dan gaz ihraç etmek için 39 milyar dolarlık bir projeyi onayladı. Geçen ay ise Federal Enerji Düzenleme Komisyonu, Pasifik Kuzeybatısında bir doğal gaz boru hattı tesisinin genişletilmesini onayladı.

Hem endüstri hem de yönetim, bu tür projelerin Ukrayna’yı işgal ettiğinden beri Rusya’dan gaz alımını kesmeye çalışan Avrupa’ya enerji güvenliği sağlamak için gerekli olduğunu savunuyor ancak Avrupa’nın gaz ithalat tesisleri için harcamaları talebi aşmakta.

Bu durum, dünyanın 1.5 dereceden fazla ısınmamasını sağlama gibi yönetimin diğer belirtilen hedefleriyle çelişiyor gibi görünüyor.

Amerika Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, iklim değişikliğinin önemli olduğunu kabul ediyor ancak onu çözmenin, Amerika’nın dünya düzenini kendi imajında şekillendirme yeteneğine bağlı olacağını düşünüyor.

Bu tür bir iklim politikasının sonucu, aslında gerçek bir iklim politikası olmamasıdır çünkü iklim politikasının temel amacı emisyonları azaltmak olmalıdır.

Temiz enerji için yerli tedarik zincirlerini güçlendirmek mükemmel bir hedef olabilir ancak ABD’nin süper güç olmayı korumak ve temiz enerjiyi genişletmek arasında çelişki yaşadığı da bir gerçek.

Siz ne düşünüyorsunuz yorumlarda buluşalım. ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir